“Festina lente” diye bir söz var, Latinceden geliyor: “Yavaş yavaş acele et.”
Aceleyle düşünüp hızlıca harekete geçmek, çoğu zaman insanı pişman edebilir. Oysa yavaş adımlar atmak, sonucunu kabullenmek ve o yolda emin ilerlemek bambaşka bir durum.
İnsanın hayatta bir hedefi olmalı. Ancak o hedefe koşarak değil, ufak ufak, sindire sindire gitmeli. Zira hızlı kararlar bazen öyle bir duvara çarptırır ki, toparlanman uzun sürebilir.
Uzun vadede, amacına doğru yavaş ama kararlı yürürsen, bir gün mutlaka varırsın.
Belki de hayatın kendisi, o hedefi aramakla geçiyor. Ama bulduğunda, geriye dönüp baktığında her adımın ne kadar anlamlı olduğunu fark ediyorsun.
Hız bizi varış noktasına götürür; sabır ise orada kalmamızı sağlar.